Çocuğunuzun vücudundaki morluklara dikkat!
Kan kanseri olarak da bilinen lösemi, kemik iliğinin anormal hücreler ile dolması ve bu hücrelerin kana ve tüm dokulara yayılması sonucu ortaya çıkıyor. Genellikle çocuklarda görülen akut lösemilerde en sık diş eti ve burun kanamaları, deride küçük kırmızı döküntüler, ateş ve kansızlık oluşuyor. Akut lösemi ani başlıyor ve tedavi edilmezse kısa sürede hayat kaybına yol açıyor.
Prof. Dr. Volkan Hazar, çocukluk çağı lösemileri ve tedavisi hakkında bilgi verdi:
Kan pıhtılaşmasında rol oynayan trombositler ve enfeksiyonlara karşı savunmada rol oynayan lökositlerin sayısı azalmaya başlar. Trombosit düşüklüğü hastalarda çürüklere, ya da toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı-mor döküntülere, deri ve burun kanamalarına yol açarken, lökosit düşüklüğü yüksek ateş ve enfeksiyona neden olur. Kırmızı kan hücresi eksikliği anemiye ve buna bağlı olarak, halsizliğe, nefes darlığına, kolay yorulmaya neden olur. Bunun dışında kilo kaybı, vücutta çeşitli bölgelerde bezeler, dişetlerinde şişkinlik ve eklem ağrıları görülebilir.
ALL çocuklarda, AML ise erişkinlerde daha sık görülüyor
ALL çocukluk dönemi lösemilerinin % 80’inden sorumludur, 3–7 yaşları arasında sıktır. Erişkinlerde de görülebilir ve tüm erişkin lösemilerinin % 20’sini oluşturur. Akut lenfoblastik lösemide lenfoblastların olgunlaşma ve farklılaşma fonksiyonu kaybolmuştur. Bu hücreler hızla çoğalıp normal hücrelerin yerini aldıkça kemik iliğinde eritrosit, trombosit ve lökositlerin yapımı bozulur ve bu normal hücrelerin oluşturduğu fonksiyonlar kaybolur. Bunun sayesinde hastalık gelişir. Lenfosit dışında kalan lökositleri oluşturan hücrelerin öncüllerinin aşırı ve kontrolsüz çoğalmasıyla (myeloblastlar), akut miyeloid lösemi meydana gelir. Aynı ALL’de lenfoblastların yaptığı gibi,kemik iliğinde çoğalır ve buradan kana ve beyin-omurilik gibi diğer organlara geçerler. AML çocukluk dönemi lösemilerinin % 15-20’sinden sorumludur, Erişkinlerde daha sık görülür.
Risk faktörleri şunlardır; Down sendromu, radyasyona maruz kalma, kimyasal maddeler ve ilaçlar ve kemoterapi tedavisi.
Diş eti ve burun kanamalarına dikkat!
Her iki akut lösemide de benzer şikayetler görülür. Halsizlik, çabuk yorulma, hareketle artan nefes darlığı ve solukluk meydana gelir. Trombositlerin sayısında yetersizliğe bağlı olarak, ciltte morluk oluşması, toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı yaygın döküntüler, burun ve diş eti kanamaları görülür. Artan blastlar bağışıklık sistemindeki hücrelerin yapımını bozduğu için yüksek ateş, bademcik iltihabı ve zatürre görülebilir. Blastların lenf bezleri, dalak ve karaciğerde birikmesine bağlı olarak bu organlarda büyüme saptanabilir. Blastlardaki artış, kemik-eklem ağrılarına, göğüs kemiğinde hassasiyete, solukluk,baş ağrısı, iştahsızlık, bulantı, kusma ve kilo kaybına neden olur. Kan sayımında kansızlık ve trombosit sayısında düşüklük sıklıkla saptanır.
Hastalığın nedeni tam olarak bilinmiyor
Belirtiler görülen hastalarda kesin tanı için kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi yapılması gerekir. Aspirasyon örneği özel boyalarla boyanır ve akım sitometrisi ile incelenir. Kromozom anormalliklerinin tayini için genetik inceleme yapılır. Tedavi, saptanan genetik bozukluğa, yaşa, lökosit sayısına, blastların tipine göre de değişir. ALL tedavisi, AML tedavisine göre daha uzun, göreceli olarak daha az yoğundur. Genel olarak ALL tedavisi yaklaşık 2 yıl sürerken, AML tedavisi protokole göre değişmekle birlikte 5 ay ile 18 ay arasında değişebilir.
ALL tedavisi 4 aşamadan oluşuyor
ALL tedavisi; remisyon sağlanması, pekiştirme tedavisi, sinir sistemini koruyucu tedavi ve idame tedavisi olmak üzere 4 aşamada planlanır. Remisyon tedavisi hastalığın başlangıcında uygulanan bir tedavidir. Bu dönem 4-8 haftalık bir tedavidir ve mutlaka hastanede yatırılarak yapılmalıdır. Remisyon sağlanan hastaların nüks etmemesi için pekiştirme ve idame tedavileri verilir. Pekiştirme tedavisi kemoterapi veya kök hücre nakli yoluyla olmaktadır. Hastanın alacağı tedaviye karar verilirken risk faktörlerine dikkat edilir. Remisyon sağlanan hastalarda ilave tedavi verilmezse hastalık tekrarlar. İdame tedavisi ise daha hafif kemoterapi protokollerinin genellikle 1,5 yıl verilmesinden oluşur ve hastanın hastanede yatması gerekli değildir. Hastalara 2 yıl süreyle 3-6 ayda bir kemik iliği biyopsisi yapılması gerekir.
Tedavi esnasında hasta ziyaretleri sınırlandırılmalı
AML, ALL tedavisine göre daha yoğun kemoterapi uygulamalarını içerir. Önce 2–3 kürlük iyileşme sağlanmasına yönelik tedavi uygulandıktan sonra pekiştirme tedavisine geçilir. İdame tedavisi hastanın durumuna göre belirlenir. Nüks olan hastalar, başlangıçta beklenen sürede iyileşme sağlanamayanlar ya da bazı yüksek riskli genetik bozuklukları içeren hastalarda allojenik kemik iliği nakli uygulanır. Her iki lösemi tedavisi esnasında hasta ziyaretlerinin sınırlandırılması ve hastalara hastane dışından yiyecek ve içecek getirilmemesine özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Grip / nezle gibi bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu dönemlerde hasta olan hiç kimse hastaneye gitmemelidir. Oda ziyaretine izin verilen hastaların odasına ziyaretçiler sıra ile girmeli ve bir kişiden fazla ziyaretçi aynı anda odada bulunmamalıdır.