Otizmli çocukların eğitimi için Runatolia’da koştular!
Tohum Otizm Vakfı gönüllü koşucuları, otizmli çocuklara eğitim desteği için Runatolia’da koştu. Tüm koşucular, otizme dikkat çekebilmek ve otizmli çocukların bağımsız, özgür bireyler olarak yaşayabilmeleri için koşarak destek oldular.
Türkiye’nin en önemli koşu organizasyonlarından biri olan ve bu yıl 14.’sü düzenlenen Runatolia Maratonu 3 Mart 2019 Pazar günü Antalya’da gerçekleşti. Tohum Otizm Vakfı’nın 5. Kez katıldığı ve yoğun katılımla gerçekleşen Runatolia Maratonu’nda; Alev Okulları, British Council Türkiye, Eczacıbaşı Topluluğu, HM.Clause, Karsan Otomotiv, Mapfre Sigorta, Otis Asansör firmalarının kurumsal koşucularının yanı sıra aralarında Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer’in de olduğu bireysel koşuculardan oluşan yaklaşık 200 kişi otizmli çocukların eğitim burs fonu için koştu.
Otizmin bilinen tek tedavisinin erken tanı ile yoğun ve sürekli eğitim olduğuna dikkat çeken Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer “Bugün dünyada her 59 çocuktan 1’i otizm riski ile dünyaya geliyor ve bu rakam her yıl artış eğilimi gösteriyor. Otizme dikkat çekmek ve otizmli çocukların eğitime kavuşmaları için ben de kızım Azra ile Runatoila Maratonu’nda gönüllü koşucularımızla adımlarımızı otizmli çocuklar için attık. Koşarak hem otizm konusunda farkındalık yaratan hem de otizmli çocuklarımızın eğitimi için bağış toplayan tüm gönüllülerimize yürekten teşekkür ediyor, bağış toplama kampanyasının devam edeceği 18 Mart tarihine kadar kampanyama ve gönüllü koşucularımızın kampanyalarına bağış desteği bekliyoruz.” dedi.
Otizmin Tek Tedavisi Eğitim
Otizmin günümüzde bilinen tek tedavisi; erken tanı ile yoğun ve sürekli özel eğitimdir. Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık % 50’sinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabilmekte, gelişim sağlanabilmekte, büyük ilerleme kaydedilmekte ve hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmayabilmektedir. Otizmde en önemli nokta olabildiğince erken dönemde (18 ay civarı) tanı koyabilmek ve haftada en az 30 saati bulan yoğun bir eğitim almalarını sağlamaktır. Özellikle 3 ile 5 yaş arasında bu yoğun eğitim çok kıymetlidir.