Ebeveynler, internet güvenliğinden endişeli ama...
Kaspersky tarafından pazar araştırma şirketi Savanta’ya yaptırılan ankete göre, Türkiye’de ebeveynlerin %84’ü çocuklarının internetteki güvenliğinden endişe ediyor. Ancak ebeveynler, büyüyene kadar çocuklarıyla internet güvenliğiyle ilgili olarak toplam ortalama yalnızca 38 dakika konuşuyor. Ankete Türkiye’den katılanların yarısından fazlası (%64), bu konuda 30 dakikadan az konuşuyor. Bu da okuldaki standart bir dersin neredeyse yarısı kadar bir süre.
Çocukların internetteki gizliliği ve güvenliği ebeveynlerin en büyük kaygılarından biri haline geliyor. Bu kaygılar temelsiz de değil. Kaspersky’nin düzenlediği ankete göre Türkiye’de 7-12 yaş arasındaki çocukların %96’sında internet bağlantılı bir akıllı telefon veya tablet bulunuyor.
Türkiye’deki ebeveynlerin yaklaşık üçte ikisi (%69), çocuklarının internette çok fazla vakit geçirdiğini düşünüyor. Bu durum yalnızca çocuklukta yaşanabilecek eğlenceli anları ekran başında harcamaya değil, ayrıca sürekli potansiyel risklere açık olmaya da neden oluyor. Türkiye’de ebeveynlere göre en tehlikeli çevrim içi tehditler arasında; çocukların cinsellik veya şiddet içerikli görüntülere erişmesi (%39), internet bağımlılığı (%38) ve şiddete veya uygunsuz davranışa yönlendiren anonim mesajlar veya içerikler alınması (%21) yer alıyor.
Ebeveynlerin %83’ü, potansiyel riskleri azaltmak ve internette gezinirken karşılaşılabilecek tehlikeleri anlatmak için çocuklara internet güvenliğini öğretmenin, ebeveynler ve okulların ortak sorumluluğu olduğunu düşünüyor. Katılımcıların %87’si, ebeveynlerin bunu yapmaya daha uygun olduğunu çünkü çocukların anne babalarına daha çok güvendiğini belirtiyor.
Ebeveynler üzerlerindeki sorumluluğun farkında olmasına rağmen çocuklarına yeterli derecede yol gösteremiyor. Çocuklarıyla internet güvenliği hakkında toplam bir saatten daha az konuşuyorlar. Kaspersky’nin yaptığı araştırma, ebeveynlerin bu tür konuşmalarda zorlandığını ortaya koyuyor. Türkiye’de ebeveynler çocuklarıyla bu konuda konuşurken en çok şu noktalarda zorlandıklarını belirtiyor:
Tehditleri çocukların anlayacağı bir dilde anlatmak (%53), Çocukların tehditleri ciddiye almasını sağlamak (%51), Arkadaş baskısına uymamaya ikna etmek ve/veya bunun için kendilerine güvenmelerini sağlamak (%36)