Çocukluk çağı kanserlerinde erken teşhis...
Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) 15 Şubat Çocukluk Çağı Kanser Günü vesilesiyle önemli bir farkındalık çalışmasını hayata geçiriyor. KAÇUV, çocukluk çağı kanseri hakkında farkındalık yaratmak ve erken teşhisin önemine dikkat çekmek amacıyla hazırlanan ve dijital mecralarla yayınlanan video ile herkesi çocuklara umut olmaya çağırıyor.
Türkiye’de yılda yaklaşık 3 bin 500 çocuğa kanser teşhisi konuluyor. Bu rakam nükslerle birlikte 5 bine yaklaşıyor. Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV), 15 Şubat Çocukluk Çağı Kanser Günü nedeniyle bu konuya dikkat çekmek amacıyla “Nerede yaşam varsa, orada umut vardır” diyerek bir farkındalık çalışmasını hayata geçiriyor. KAÇUV, çocukluk çağı kanseri hakkında farkındalık yaratmak ve erken teşhisin önemine dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen çalışma çerçevesinde hazırlanan video ile herkesi bağışa davet ediyor. Ayrıca sarı kıyafetler ve aksesuarlar kullanarak, sosyal medyada #kanserifarket etiketiyle paylaşımlar yaparak herkesi 15 Şubat Çocukluk Çağı Kanser Günü’ne dikkat çekmeye çağırıyor.
KAÇUV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İnci Yıldız, “15 Şubat, her yıl dünyada ve ülkemizde toplumların dikkatini kanser olgusuna çekmek, çocukluk çağı kanserleri hakkında bilgilendirmek, neler yapılabileceğine dair gündem oluşturmak, farkındalık yaratmak ve erken teşhisin özellikle çocuk kanser vakalarında hayati önem taşıdığı konusunda toplumu bilinçlendirme hedefiyle Dünya Çocukluk Çağı Kanser Günü olarak idrak ediliyor. Günümüzde halen tedaviye ulaşmakta sıkıntı yaşıyor. Ancak özellikle çocukluk çağı kanserlerinde tedavi kadar tedavinin devamlılığı sağlamak, kanserle mücadelede önemli bir gereksinim olan psikolojik destek ve çocuk psikolojisine uygun tedavi ortamının yaratılması da büyük önem taşıyor. Biz de KAÇUV olarak tüm bu süreçte gönüllülerimizle birlikte hem çocuklarımızın hem de ailelerinin yanında oluyoruz” diyor.
Çocukluk çağı kanserlerinde tedaviye erken başlandığında büyük oranda başarılı olunduğunu hatırlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çocukluk çağı kanserleri erişkin kanserlerinden türleri, tanı yöntemleri ve belirtileri bakımından ayrışıyor. Erişkinlerdeki gibi yerleşmiş tarama testleri olmadığından erken tanı alabilmeleri için ebeveynler tarafından bulgu ve belirtilerin bilinmesi büyük önem taşıyor. Kanserin tek bir ortak özelliği yoktur, her kanser türü kendine özgü belirtiler gösterir. Çocukta uzun süre düzelmeyen veya tekrarlayan morarmalar, açıklanamayan kanamalar, beklenmeyen şişlikler, uzayan ateş, yaygın kemik ağrıları, aşırı ve ani kilo kaybı gibi belirtiler bazı kanser türlerini akla getirebilir. Çocuklarda en sık görüleni lösemi… Lösemiyi sırasıyla lenf bezi kanserleri (Hodgkin ve Hodgkin-dışı lenfoma), sinir sistemi tümörleri, nöroblastoma, Wilms tümörü ve yumuşak doku sarkomaları (rabdomiyosarkoma) takip ediyor.
Bugün çocukluk çağı lösemisinden eskisi gibi korkmuyoruz. 30 yıl görülen vakaların yüzde 20’si iyileşirken, bugün yüzde 80’inden fazlası iyileşiyor. Önemli olan hastalığı erken evrede yakalamak, uygun merkeze ulaşıp tedavi almak. Kanserden korunmak için sağlıklı, doğal ve düzenli beslenmeye, fiziksel aktivitelerde bulunmaya, kronik enfeksiyonlardan ve çevresel kanser yapıcı maddelerden korunmaya, radyasyon ve manyetik alanlardan uzak durmaya özen gösterilmeli.”