Bizi takip edin:


Anne ve babaların titizlikle üzerinde durduğu “Çocuğum hangi mesleği seçecek” sorusunun cevabı için ufak ipuçlarını takip etmek bazen yeterli olmaktadır. Çocukların meslek eğilimlerinde net bir yaş dilimi bulunmazken, bazı durumlarda çocuklar üniversite dönemlerine kadar kararsızlık gösterebiliyor.

Meslek seçiminde ailelerin rolü söz konusu. Birçok aile çocuklarına doğduğu andan itibaren bir kimlik belirliyerek çocuklarını o kimliğe uygun olarak yetiştirmeye çalışıyor. Fakat  burada en önemli nokta her çocuğun kendi kişiliği ve yetenekleri ile dünyaya geliyor olması. Ailenin bir meslek üzerinde yoğunlaşarak bu konuda çocuğa baskı uygulaması mutsuz yetişkinler oluşmasına sebep oluyor. Oysa eski Türklerde çocuklara resmi bir isim dahi verilmediği de bilinmekte. 11-13 yaşına kadar geçici bir isimle seslenilen çocuk bu yaşlara geldiğinde  kendine uygun olan ismi tercih ediyor ve bu dönem çocuğun bilişsel ve mantıksal yönetiminin oluşmaya başladığı ergenlik dönemine denk geliyor.

Küçük yaştaki çocuklar meslekleri tanımadıkları ve ilkokul dönemi, kreş dönemi öncesinde bilinç ve farkındalıkları henüz gelişmediği için çevresel faktörler bir mesleğe yakınlık duymasına sebep olabilir. Bu bir seçim değildir. Yalnızca televizyonda gördüğü, çevresinden duyduğu mesleklere  karşı özenme halidir. Anne ve babaların da çocuklarına küçük yaştan itibaren yükledikleri mesleki kimlikler de bu yaşlarda bir mesleğe yakınlık duymasını sağlayabilir. Bu yakınlık çocuğun yeteneği ve ilgi alanı olduğu anlamına gelmediği gibi ileride seçeceği mesleği de net olarak vermez.  Anne babaların yönlendirdikleri meslekler ile ilgili ileride çocuklar ya aileden duydukları ve onlara empoze edilen mesleklere karşı sempati duyuyor ve o mesleğe yöneliyorlar ya da tam aksine dikte edilen o meslekler büyük bir antipati yarattığı için o mesleğe ilgi ve yeteneği olsa dahi farklı mesleği seçebiliyorlar.


Peki çocukların meslek seçiminde etkili faktörler neler?
Yapılan araştırmalar meslek seçiminde çocuklukta tanışılan oyuncakların çocuğun karakterini ve ilgi alanlarını da belirlediğini gösteriyor. Örneğin: Top ile çok ilgili olan bir çocuğun sosyal iletişim zekası, görsel zeka, bedensel zeka gibi türlerde üstün olduğu ve hareket ile ilgili spor dalları, organizasyon hizmetleri ve mimarlık gibi mesleklerde başarılı olabileceğinden söz edilebilir.

Ya da oyun hamurları, blok bulmacalarla oynamaktan keyif alan çocukların matematiksel zeka, bedensel zeka ve görsel zeka açısından daha ileride olacağı ve ileride sanata yönelik meslekler seçebileceği de öngörülmektedir.

Çocuklar her yaşlarında ilgi alanları ile ilgili ipuçlarını size verirler, bu yüzden sabırlı olmalı, iyi gözlemlemeli ve ailenin kendi belirlediği kimliği dikte etmemesi önemlidir. Mükemmelliyetçilikten kesinlikle kaçınılmalı ve her insanın doğumdan itibaren bir kişilikle dünyaya geldiğini, bazılarının akademik zekaya sahipken bazılarının da sanatsal zekaya sahip olduğu gerçeğini unutmamalıyız.


Unutmayın bu kimlik onun, sizler kimliklerini bulmasında yardımcı olacak yol göstericilersiniz.

Mutlu ve yaratıcı yarınlar için bugünün çocuklarını doğru yönlendirelim.

Anaokulunuzun veya kreşinizin Antalya Kreşleri Rehberinde yer almasını istiyorsanız hemen

KREŞİNİZİ EKLEYİN